Sayıştay, Boğaziçi Üniversitesi 2021 yılı kontrol raporunu yayımladı. Denetçilerin incelediği Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında ağır bir halde masaüstü bilgisayar, diz üstü bilgisayar, tablet üzere elektronik aygıtlar alındığını ve birtakım akademisyenlerin üzerine 50-55 adede kadar dizüstü ve 40-50 kadar masaüstü bilgisayar zimmetlendiği belirlendi.
Üniversitede 940 akademik, 800 civarında idari işçi olmasına karşın toplam da 10 bin 247 bilgisayar bulunduğuna dikkat çeken Sayıştay raporda, “Laboratuvarlarda kullanılan masaüstü bilgisayarlar düşüldüğünde dahi, kabaca bir hesapla bir işçinin kullanımına ortalama 10 adet bilgisayar düştüğü görülmektedir. 5018 sayılı Kanun’un ‘Hesap verme sorumluluğu’ başlıklı 8’inci hususuna nazaran her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında misyonlu ve yetkili olanlar; kamu kaynaklarının tesirli, ekonomik ve verimli kullanılması ile berbata kullanılmaması için gerekli tedbirlerin alınmasından sorumlu tutulmaktadırlar” sözlerine yer verdi.
Sözleşmeli öğretim elemanına idari görev
Raporda yeni üniversite idaresinin kontratlı olarak çalışan yabancı asıllı 12 öğretim elemanına kanuna ters bir biçimde yüksekokul ve fakültelerde kısım başkanlığı, kısım lider yardımcılığı, idare konseyi üyeliği, araştırma merkezi müdürlüğü üzere çeşitli idari vazifeler verildiği belirlendi. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Çalışma Esasları” başlıklı 36’ıncı hususunun kontratlı olarak istihdam edilen öğretim görevlileriyle ilgili kararlarını hatırlatan Sayıştay, üniversiteden 12 öğretim elemanının idari vazifelerine son verilmesini istedi.
İhalelerde usulsüzlük
Sayıştay denetçileri, Boğaziçi Üniversitesi’nin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda belirtilen temel ihale metotlarıyla yapılması gereken işleri, ihale düzenlemeden mali hudutların altında kalacak biçimde ve kısımlara bölerek direkt temin yoluyla yaptığını da tespit etti.
Raporda mevzuyla ilgili olarak “Kurumun kelam konusu üretim işini ihale etmesi gerekirken kısımlara bölerek birebir yükleniciden direkt temin tekniğiyle edinmesi sonucunda, Kamu İhale Kanunu’nun ihalelerde rekabet, saydamlık, eşit muamele, güvenilirlik ve kaynakların verimli kullanılması prensiplerine karşıt hareket ettiği, bu hizmet alımının 4734 sayılı Kanunda belirtilen temel ihale yolları ile temin edilmesi gerektiği düşünülmektedir” denildi.