Başlık Sertab Erener’in bir şarkısı gibi oldu farkındayım. Ancak meseleyi başka türlü nasıl özetlerdim bilemedim.
Malum, yaz geldi çattı ve eğer bu kış kilo aldıysanız kendinizi yaza hazır hissetmiyor olabilirsiniz. Kişisel olarak insanların-çoğunlukla da kadınların-üzerinde kurulan bu ‘plaj vücudu’ baskısına karşıyım.
İnsanların bedenleri üzerinden tanımlanmalarına, yargılanmalarına da öyle ama yine de kendimi bir şekilde diyetisyen araştırırken buldum.
Neyse uzatmayayım; türlü araştırmalar sonunda da ‘duygusal yeme bağımlılığı’ üzerine sohbet edebilen bir diyetisyen ve bir takım çiçeklerin frekansları ile bu bağımlılığı dizginleyen bir cihaz ile tanıştım.
Bahsettiğim cihaz biorezonans cihazı, çiçekler ‘Bach Çiçekleri’ ve liste miste vermeden frekansınızı değiştirerek yol arkadaşlığı eden diyetisyenin ismi Eda Yıldırım. İkisi de Bağdat Caddesi’ndeki D Plus Clinic’teler. Merak edenler için sordum.
– Seni tanıyalım. Diyetisyenlik unvanınla tanıyorum seni ama daha fazlasısın. Klasik diyet listesi tutuşturmadın elime mesela… Sistemin farklı. Biraz anlatsana…
Teşekkür ederim. Standart veya popüler diyet sistemleriyle değil; danışanlarımın sürdürebileceği, sindirim sistemine destek olacak tamamiyle kişiye özel bir protokolle ilerliyorum. İlk aşamada besinleri elimine edip, sonrasında varsa hastalıkları, çalışma düzeni, uyku ve yemek saatleri, sevdiği yiyecek ve içecekleri göz önünde bulundurarak beraber hazırladığımız listemizi oluşturuyoruz. Diyet yapıyorum hissi olmadan, yasaksız bir sistem yaratıyoruz. Buradaki asıl amacım kişinin kendisini, vücudunu tanıması, besinlerin onun vücudunda nasıl etkiler yaratabileceğini anlaması, özgür bir şekilde hayatını sürdürebilmesi ve farkındalığının artmasını sağlamak.
– Benim yemekle ilişkim psikolojik. Benim gibi insanlarla sık karşılaşıyor olman lâzım. Biorezonans bu durumda mı önemli hâle geliyor?
Aslında kilo almanın altında %80 psikolojik travmalar yatıyor. Bu noktada bana başvuran danışanlarımın çoğuyla standart diyet seanslarının dışında odada derin sohbetlerimiz oluyor. Bunları göz önünde tutarak biorezonans cihazından destek alıyorum. Stres mi? Uyku düzenindeki bozukluk mu? Çözümleyemediği problemlerden dolayı duygusal yeme durumu mu? Bunu anladıktan sonra biorezonansta o doğrultuda seansın içeriğine şekil veriyorum.
– Daha öncede biorezonans cihazına girmiştim ama bu defa daha değişik bir şey yaptım ve öncesinde idrar verdim. Bunun amacı neydi tam olarak?
Vücut atıklarından alınan enerjetik bilgi ters çevrilerek belirli güç ve frekans aralığında vücuda/enerji alanına verilerek kullanılır ve bu yüzden vücuttan bir atığa ihtiyacımız vardır; bu idrar, dışkı veya tükürük olabilir.
– Bu cihazın çalışma prensibini basitçe nasıl anlatabiliriz?
Dünya üzerinde bulunan canlı cansız her madde frekans yayar. Nasıl bir radyo 88mhz frekans yayıyorsa, insan vücudundaki hücreler ve organlar kendilerine özgü titreşim, frekans yayar.
Aynı şekilde; hastalık yapan mikroorganizmalar (bakteri, virüs, parazit gibi), alerjenler, ağır metaller, nikotin, işlenmiş şeker ve karbonhidratlar da frekans yayar. Bu frekanslar rezonans cihazına kaydedilmiş durumda. Cihazla teknik olarak 180 derece faz kaydırma dediğimiz bir işlem yapıyoruz. Yani frekansı ters olarak tekrar yüklüyoruz. Bunu da cihazın elektrotları ile yapıyoruz. Birbirinin tam tersi 2 frekans karşılaşınca nötrleşir; bu şekilde zararlı frekanslar vücudumuzdan temizlenir. Kişinin o zararlı maddelere karşı isteği azalıyor, zamanla temizleniyor. Biorezonans ile filtreme yaptıktan sonra Bach çiçeklerinden destek alıyoruz. Bach çiçekleri farklı duygusal hâller için kullanılan homeopatik bitki özleri.
– Ben bach çiçekleri işine bayıldım. Çok geniş bir menü var. O menüden neyi seçeceğime karar veremedim inan ki…
39 tane bach çiçeği var. Size gösterdiğimiz o tablodan ihtiyacınız doğrultusunda 5-6 tane çiçek remedisi seçiyorsunuz ve biz de bunları frekanslar aracılığıyla size yüklüyoruz. Korkular, belirsizlik hissi geri çekilme – ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere hassasiyet, depresif durumlar, başkası ile aşırı ilgilenme hâli gibi birçok duygu durumunu rahatlatıcı bir etki sağlayabiliyor.
– Kaç seans almak lazım durumu stabil hale getirmek için ve her seansta aynı çiçekleri mi seçmeliyim?
4 seans öneriyoruz. Daha sonrasında ihtiyaç dahilinde seanslar tekrarlanabilir. Her seansta bizi aşağı çeken duygu durumumuzu etkileyen çözümleyemediğimiz durumlar değişkenlik gösterebilir ve bu sebeple her seansta farklı çiçekleri seçebilirsiniz.
– Kendini çirkin görmek, değersiz hissetmek, kontrol edilemeyen hüzün gibi çok manevi açıklamaları vardı bu çiçeklerin. Sanırım ben en çok bundan etkilendim. Sanki bir çiçek gelse ve geçmişteki tüm acıları silse istedim. Sahi var mı öyle bir çiçek? Danışanlarının öykülerinden bahsetsene?
Geçmişe takılıp olanları unutamıyor, özlem duyarak hüzünleniyor ve orantısız acı çekiyorsanız, 13 numara Honeysuckle çiçeği size uygulandığında kendinizi daha iyi hissedeceksinizdir 🙂 Kesinlikle işe yarıyor ama genel olarak somut bir şey olmadığı için kişiler tereddütte kalıyor tabii. En unutamadığım hikayelerden biri şöyle: Bir danışanım aslında alışveriş hastasıymış. Fakat biz kendisiyle gıda bağımlılığı için çalışmıştık. Öbür haftaki seansına geldiğinde bu hafta hiç alışveriş yapmadığını ve inanılmaz mutlu olduğunu anlatmıştı.
Genelde çoğu danışanımız biorezonans deneyiminden sonra normalde aşırı tepki verip, sinirlendiği, çözümleyemediği olaylara karşı daha soğukkanlı, olgun ve dingin şekilde yaklaştığını vurguluyor. Benim için diyetlerimde en büyük konforu sağlayansa, danışanımın iştah kontrolünü sağlaması, karşı koyamadığı yemeden duramadığı yiyecek ve içeceklere karşı ”hayır ben yemesem de olur.” deyip iradesini kontrol etmesi oluyor.
Facebok