Bu çalışma sonuçları beraberinde yeni bir umut doğurdu; ikinci yılını dolduran pandemi, endemik bir hale dönüşebilir mi?
Almanya Uzman Hastane Doktorları Birliği (VLK) Başkanı Michael Weber de, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Omicron varyantının ülkede baskın olması halinde Covid-19’un sağlık sistemi için artık tehdit olmaktan çıkacağı görüşünü dile getirmişti.
İngiltere, Güney Afrika ve Danimarka’da yaşananların bu görüşü desteklediğini belirten Michael Weber, “Pandeminin bu ülkede endemik hale gelmesi gerçekçi bir olasılık.” dedi.
Bilim insanları, virüsün her zaman bizimle kalmaya devam edeceğini, ancak Omicron varyantı sayesinde artacak olan bağışıklığın pandemiyi bastıracağını umuyor.
Kasım ayı sonunda keşfedilen Omicron varyantıyla ilgili Güney Afrika’da yapılan araştırmalar, enfeksiyon kapan hastaların, delta varyantına göre hastaneye yatma oranının yüzde 73 daha az olduğunu ortaya koydu.
İngiltere’de de yapılan benzer bir araştırmaya göre, Omicron varyantına yakalananların hastaneye yatış oranı, diğer varyantlara kıyasla % 50 ila %70 daha düşük. Bilim insanları bu sonuçları cesaret verici olarak görüyor.
Bloomberg’e konuşan Cape Town Üniversitesi’nden bir immünolog olan Wendy Burgers, “Hastaneye yatışlar ve vakalar birbirinden ayrıldığına göre veriler oldukça iyi” dedi.
Omicron neden daha az tehlikeli?
İlk başlarda Omicron ile ilgili endişeler, söz konusu varyantın hücreleri istila etmesine yol açan protein kısmında çok sayıda mutasyon barındırmasıyla ilgiliydi. Ancak asıl mesele bu varyantın ilk savunma hatlarını geçtikten sonra nasıl ilerleyeceği konusuydu.
Omicron’u önceki Covid-19 dalgalarından daha az öldürücü kılan özellikler var. Virüs genellikle tipik olarak burunda başlayıp boğaza yayılıyor. Bu aşamada hafif belirtiler gösteren hastalık, virüsün akciğerlere ulaşmasıyla ağırlaşıyor ve şiddetini artırıyor.
Son haftalarda yapılan beş ayrı çalışma, varyantın akciğerleri önceki varyantlar kadar kolayca enfekte edemediğini gösterdi. Örneğin Japon ve Amerikan bilim insanlarının yürüttüğü ortak bir çalışmada, Omicron ile enfekte edilen farelerin akciğerleri, önceki varyantlarla enfekte olanlara göre daha az hasar gördü. Belçika’da yapılan bir başka araştırmada da benzer sonuçlara ulaşıldı.
Hong Kong’da ise bilim insanları, ameliyat sırasında toplanan hastalardan alınan az sayıda akciğer dokusu örneğini inceledi ve bu örneklerde Omicron’un diğer varyantlardan daha yavaş büyüdüğü bulgusuna ulaştı.
Wendy Burgers, virülanstaki bu değişikliğin muhtemelen virüsün anatomisinin nasıl değiştiğiyle ilgili olduğunu söylüyor:
“Hücrelere girmek için iki farklı yol kullanıyordu ve şimdi proteindeki tüm değişiklikler nedeniyle, bu yollardan birini tercih ediyor. Yani Akciğerlerden ziyade üst solunum yollarını enfekte etmeyi tercih ediyor gibi görünüyor.”
San Francisco’daki California Üniversitesi’nden Monica Gandhi ise Bloomberg’e verdiği demeçte, vaka sayıları rekor kırıyor olsa da, Omicron’un yüksek bulaşıcılık ve hafif enfeksiyon kombinasyonu ile sonun başlangıcına işaret edebileceğini söylüyor: “Umarım bu varyant sağlam bir bağışıklık yaratır ve pandemiyi bitirir”