Merkez Bankası yılın son faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 47.50’ye indirdi. 22 ay sonra gelen indirim hükümetin sık sık “Faizi indirmeye başlayacağız” kelamlarının yansıması oldu ve 2025 yılında dair bir ileti verdi.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, “Faiz Sebep…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Eğilmez, yazısında faiz düşüşünün nedenlerini anlattı ve Merkez Bankası’nda nasıl astronomik ziyan oluştuğunu açıkladı.
Merkez Bankası aylar sonra faizi indirdi. 8 aydır yüzde 50’de sabit tutulan faiz aralık ayında 250 baz puan düşürüldü ve yüzde 47.50 olarak açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık “Faizi indireceğiz” kelamlarının yansımasını aralık ayı faiz kararının düşürülmesiyle gördük. Erdoğan’ın bu sözleri uzmanlar tarafından “Faiz sebep, enflasyon sonuç” olarak yorumlandı.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, kendi internet sitesinde “Faiz Sebep…” başlıklı bir yazı yayımladı.
Eğilmez, Merkez Bankası’nın siyaset faizini yüzde 47.50’ye düşürmesine dikkat çekerek Merkez’in ‘sadeleşme politikaları’ telaffuzlarıyla koyduğu gayretlerin rafa kaldırıldığını lisana getirdi.
“Merkez Bankası birebir kararında gecelik borçlanma uygulamasını, borç alma ve verme faizleri ortasında üç puanlık bir farkla yine öne çıkardı. Böylelikle uzun müddet sadeleşme siyaseti diyerek ortaya koyduğu gayretler da rafa kaldırılmış oldu.”
Merkez Bankası’nda astronomik ziyan nasıl oluştu?
Eğilmez, Merkez Bankası’nda oluşan astronomik ziyanı 2021 Ocak-2021 Eylül devirleri ortasındaki bilgilere dayandırarak anlattı.
“2021 yılı Eylül ayında enflasyon yüzde 19, Merkez Bankası siyaset faizi de yüzde 19 idi. Bu türlü bir durumda Merkez Bankasının faizi artırarak enflasyondaki çıkışı durdurması gerekirdi.
Merkez Bankası, siyasetçilerin “faiz sebep enflasyon sonuçtur” telaffuzuna uyarak siyaset faizini yüzde 18’e indirdi. Ve daha da berbatı faizi, izleyen aylarda indirmeye devam ederek yüzde 8,5’e kadar düşürdü. “
“Faiz indirilmeye devam edilirken enflasyon uçtu gitti.”
‘İnsanlar paralarını enflasyonun çok altında faizle bankaya yatıracak yerde dövize yöneldiler bu kere kur yükselmeye başlayınca faizi yine süratle yükseltmek yerine kur muhafazalı mevduat hesapları oluşturularak ikinci bir yanlış yapıldı.
Faizi düşürme yanlışı enflasyonu uçururken kur muhafazalı mevduat kusuru da Merkez Bankası’nda astronomik bir ziyan oluşmasına yol açtı.’
“3 yılı aŞkın bir süreyi kapsayan bu gereksiz tecrübe bize bir kere daha gösterdi ki…”
Geçmiş 3 yıldan ders çıkarılması gerektiğini hatırlatan Eğilmez, tıpkı kusurların tekrarlanması için yazısını şu sözlerle bitirdİ:
‘Merkez Bankası, enflasyon düşerken siyaset faizini, enflasyonun daima birkaç puan üzerinde kalmaya devam edecek formda, düşürebilir ancak enflasyon yükselirken de siyaset faizini enflasyonun birkaç puan üzerinde olacak biçimde ve evvelden yükseltebilmelidir.’