Sırbistan’ın başşehri Belgrad’daki şampiyonada grekoromen tarz 77 kiloda bronz madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü sportmeni Yunus Emre Başar, muvaffakiyetinin gerisindeki azim ve takviye kıssasını paylaştı.
Organizasyonda yarı final gayretini ufak bir talihsizlik yüzünden kaybettiğini ve şampiyonluk talihini kaçırdığını belirten Yunus Emre Başar, “Tabii ki çok memnunum, ülkeme bronz madalya kazandırdım. Hedeflerim de her vakit yüksek. Oraya doğal ki altın madalya almak için gittik. Benim sıkletim 77 kilo, orta sıklet olduğu için nitekim sıkıntı bir sıklet. Tıpkı vakitte olimpik sıklet. Bu sıklette nitekim çabayı hiç bırakmamak gerekiyor. Ben de yıllardan beri bu sıkletin atletiyim ve dünya üçüncüsü oldum.” diye konuştu.
“Zirvenin çok yakın olduğuna inanıyorum”
Bu yıl düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda da final maçında, tekrar bir talihsizlik yüzünden ikinci olduğuna dikkati çeken ulusal güreşçi, “Final maçını kaybettim lakin doruğun çok yakın olduğuna inanıyorum. Yani ucunda dolanıyoruz artık. O altın madalyayı bir gün alacağız, kemeri takacağız. Ülkeme altın madalyayla, kemerle döneceğime inanıyorum.” sözlerini kullandı.
“Hedefim Olimpiyatlar”
Yunus Emre Başar, 2024’te Paris Olimpiyatları’nın düzenleneceğini hatırlatarak, amacının, her atletin hayalindeki üzere olimpiyatlara katılmak olduğunu söyledi.
“Yani biz 5-6 sene evvelce bunların hayalini kurup ona nazaran çalışıyoruz, amaçlarımızı ona nazaran belirliyoruz.” diyen Yunus Emre Başar, olimpiyatlara gidebilmek için gelecek sene yapılacak Dünya Şampiyonası’nda birinci 5’e girmesi gerektiğini, amacının altın madalya olduğunu, lakin aksi bir durumda birinci 5’e girip oraya iştirak kazanmak istediğini lisana getirdi.
Madalyalı güreşçi, “İnşallah olimpiyatlara da gidip orada ülkemi en güzel halde temsil edeceğim. Altın madalya almayı düşünüyoruz, onun hayalini kuruyoruz. Ben bizi destekleyen, dua eden herkese çok teşekkür ediyorum. Kulübümüze, İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimize, hocalarımıza, ulusal kadro teknik takımına çok teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşadığı talihsizlik: “Ayağımda yırtık, bileğimde kırık vardı”
AA muhabirinin, “nasıl bir talihsizlik yaşadığını” sorduğu Yunus Emre Başar, yaşadıklarını, sporda azim ve çalışmaya örnek olacak nitelikte öyküsüyle, şöyle anlattı:
“Şampiyonaya gitmeden 4 gün evvel, sabah uyandığımda garip bir olay oldu. Artık biz onu ‘nazar’ diye isimlendirdik. Elimde bir şişlik vardı. O gün doktora gittik, röntgen çektirdik, elimde kırığa yakın çatlak vardı. Çok üzüldüm. 4 gün kalmış. Sıklet sporu yaptığımız için kilo da düşüyoruz. Bir anda onun psikolojisi benim için makûs oldu. Ancak bize dua eden beşerler olduğu için, inançlı insanlarız sonuçta, onun bir şeyi vardı kalbimde. Oraya gidene kadar psikolojim hakikaten çok berbattı. Orada elim ağrıyor, hiçbir şey yapamıyorum, koşsam bile koşamıyorum zira elimi sallayamıyorum. Hekimimiz da ondan da Allah razı olsun, hem ağrı kesici hem de lokal anestezilerle beni maça çıkardı. Nitekim de başarılı bir sonuç aldık, yani ağrımı yüzde yüze kadar kesti. Bu da bizim muvaffakiyet öykümüz oldu. Ben bunlarla övünmeyi sevmem ancak sahiden ayağımda yırtık vardı, bileğimde kırık vardı. Bunlar tahminen de beni kamçılayan, daha çok hırs yaptıran etkenlerdi. O yüzden bunları hayra yorduk ve şükür madalyamızı da aldık.”
