Orman Genel Müdürlüğü’nce yol kenarlarına konan tabelaları okudukça, orman yangınları ile mücadelede oldukça amatör bir yaklaşıma sahip olduğumuzu düşünürüm: “Yaktığın ormanı gözyaşınla söndüremezsin!” Kim, neden, nasıl soruları beynimde peş peşe uçuşsa da bu cümle ile ne denmek istediğini asla anlayamamışımdır!
RİSKİ DEĞİL, KRİZİ YÖNETMEYE ODAKLIYIZ
Güvenlik ve kriz yönetimi konularında epeyce kafa yormuş kalem oynatmış birisi olarak, Türkiye’de kamu yönetiminin afet yani kriz yönetimine odaklandığını ve risk yönetimi aşamasını pek de önemsemediğini görürüm. Oysaki risk yönetimi daha uzun vadeli ve kapsamlı olmasına rağmen olumsuz sonuçları ve maliyeti daha azdır. Kriz yönetiminin bir diğer riski de aceleyle yanlış verilecek bir takım kararlar sonucunda can ve mal kaybının artması olasılığıdır.
Örneğin, yazın gelmesi Türkiye’de orman yangınları kâbusunun da başlaması demektir. Yanan hektarlarca orman milli ekonomiye kayıp olduğu gibi, iklim ve çevreye de zarar vermektedir. Hele ki yangında can ve mal kayıplarının yaşanması telafisi mümkün olmayan zararların da önünü açabilir. Tüm bunların yanında klavye başında bir yangın çıksa da atağa geçsek diye beklediği izlenimi veren “duyar kasıcı” bir grup var ki, aman Allah’ım!
Oysaki yangınla mücadele sadece ve sadece sahada yapılır. Olayda insan gücü mü, uçak mı, helikopter mi kullanılacağına işinin uzmanı yetkililer karar verebilir.
YANGINLA MÜCADELE İHALELERİ
Bu yıl, birçok Orman Müdürlüğü, yangınla mücadele için hizmet alımı ihaleleri yaptı. Açıkçası, ulaşabildiğim bazı şartnamelerde nasıl bir insan gücü ve donanım istendiğine dair net bir bilgi bulamadım? Sanırım yükleniciler yangın anında gerekli olan donanım ile insan gücünü temin etmekle sorumlular?
Ama dediğim gibi yangınla mücadele özel eğitim ve özel donanım gerektiren bir iş.
– Türkiye’de gerçekten bu yeterlilikleri sağlayacak firmalar var mı?
– İnsan gücünü nasıl eğitiyorlar?
– Donanımları neye göre temin ediyorlar?
– Nasıl hazır tutuyorlar?
– Donanımları kullanacak olanlar eğitimlerini hangi sıklıkta alıyor?
– Bunları uzman tarafsız birim olarak kim denetliyor?
Burada cevaplanması gereken birçok soru var ama yukarıda bahsettiğim “duyar kasıcılara” verilen tepkinin yarattığı toz duman altında, bu haklı sorularımıza cevap bulmak da güçleşiyor.
ÇÖZÜM YİNE KAMUDA
Diğer ihaleler gibi, Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılan bu yangın söndürme hizmet ihalelerinden nasıl bir verim alındığının ölçüldüğünü sanmıyorum? Zaten eğitimsiz çalışan ve gönüllülerin yangın alanlarına öylece salınmasını da doğru bulmuyorum.
O halde burada yine risk yönetimi devreye giriyor:
İllerde görevli olan genel kolluğa bağlı Takviye Hazır Kuvvet ve Çevik Kuvvet birimleri kış dönemlerinde orman yangınları ile mücadele için eğitilmesi seçeneği mutlaka düşünülmelidir! İsteyen özel güvenlik personeli de aynı eğitimlerden geçirilmeli ve orman yangınlarına karşı işinin ehli bir görev gücü her zaman el altında bulundurulmalıdır.
Böylelikle hem yangınlar daha kısa sürede söndürülebilir, hem de eğitimsiz / gönüllü personel kaybı gibi risklerin önüne de geçilmiş olur.
Tabii ki asli görevi yangın söndürmek olmayan genel ve özel kolluk birimlerine yaptıkları bu ek göreve karşılık gelecek şekilde tatmin edici bir ilave ücret ödenmelidir.
Feramuz Erdin
Feramuz Erdin 1992 -2007 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çeşitli birimlerde görev yaptı.
2007-2020 yılları arasında çok uluslu kurumsal şirketlerde profesyonel güvenlik yöneticiliği görevlerinde bulundu.
Halen kurumsal ve kişisel güvenlik, acil durum ve kriz yönetimi danışmanlığı yapmaktadır.