Son günlerde adından sıklıkla söz ettiğimiz bir yapı SADAT. Kendi ifadeleriyle kuruluş amacı da şu şekilde: ‘İslam İttifakına hizmet etmek amacıyla, İslam Ülkelerinin dini hassasiyetlerine saygılı, TSK’ nin çeşitli kademelerinde başarı ile hizmet etmiş, 64 subay ve astsubayın desteğinde, ileri çıkan 23 kurucu hissedar tarafından “SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” kurulmuştur.’ Gelin bu yapıyı kendi sitelerinden aldığımız bilgilerle daha iyi anlamaya çalışalım.
SADAT’ın kuruluş tarihi 28 Şubat 2012 ve bu rastgele seçilmiş bir tarih değil. Gölge Ordu kitabına göre 28 Şubat 1997’den tam 15 sene sonra seçilmi bu tarihin bir nedeni var.
Bu tasfiyeler beraberinde ASDER isimli bir derneği getirir. ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) 2000 yılında kurulur ve kendi sitelerinde şu ibare vardır: “Derneğin yedi kurucu üyesinin tamamı TSK`lerinden Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla irtica gerekçesiyle emekli edilmiş personeldir.”
Bu arada Sedat Peker de “Oluk oluk kan” söyleminin mimarı olarak bahsettiği Nevzat Tarhan’ın Adnan Tanrıverdi ilişkisi ile ilgili uzunca bir tweet zinciri atarak Türkiye’yi “uyarmıştı.”
ASDER önce kendi için ASSAM’ı doğurur ve ASSAM’dan SADAT’a bir geçiş söz konusu olur. Ancak ASSAM faaliyetlerine devam eder. Yani sizin anlayacağınız ASSAM, SADAT militer yapılanmasının bir bürokrasi kolu olarak görülebilir.
ASSAM’ın stratejilerinin temelinde ise ASRİKA projesi yatar. Bu projeye göre 61 müslüman ülkesinin bir ittifak kurması gereklidir. Bu ülkeler şöyle:
2017 yılından beri düzenlenen ASRİKA Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongrelerinde anayasa taslakları ortaya çıkarılır. İstanbul’da toplanan Birinci ASRİKA Kongresi’nde hazırlanan anayasa modelinde açıkça bir İslam devleti istenir.
Diyanet İşleri Başkanı ve bakanların da iştirak ettiği toplantılarda konuşulan “yeni devletin” anayasa modelinin başlangıç cümleleri ise şöyle:
Şeriata dayalı yeni bir devlet çağrısı yaparak açıkça anayasal suç işleyen bu kuruma bugüne kadar sponsor olmuş bazı kurumlar ise şöyle:
SADAT’ın bu denli cüretkar olabilmesinin miladı ise 15 Temmuz 2016 olarak görünür. Nevzat Tarhan’ın bu açıklamalarıyla paralel olarak SADAT Başkanı Tanrıverdi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olur.
Ve Tanrıverdi TSK üzerinde etkisini hızla arttırır. Oda TV’nin SADAT’ın Harp Okulları mülakatını yaptığına dair haberi ise şöyle:
2011 yılına geri dönersek o tarihlerdeki anayasa çalışmaları için Adnan Tanrıverdi de bir öneri verir. Bu öneride yer alan maddelerden bazıları çok tanıdık:
Evet, bu önerilerin hepsi kabul edilmiş görünüyor. Dahası da var ancak onlar şimdilik uygulamaya geçmedi. Mesela onlardan biri fotoğrafta da görüldüğü üzere Tanrıverdi’nin de katıldığı MGK’nin kaldırılması. Şimdilik hayat geçmeyen diğer öneriler de şöyle:
İşte böyle dostlar… Garip ancak tehlikeli olduğu açık olan bu yapılanmanın başındaki Tanrıverdi ise artık Cumhurbaşkanı Başdanışmanı değil.
Peki SADAT tekrar neden gündemde? Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarına cevap veren Tayyip Erdoğan eski başdanışmanının kurmuş olduğu SADAT için bilmiyorum minvalindeki şu sözleri söyler: