Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Baerbock, Rusya’nın geçtiğimiz pazartesi günü iki Alman diplomatı sınır dışı edeceğini açıklamasının ardından Lüksemburg ve Almanya’nın Avrupa’nın kalbindeki iki ülke olduğuna değindi. Baerbock, “Avrupa demokrasi üzerine, kural üzerine özgürlük, hukuk ve insan hakları üzerine inşa edilmiştir. Bu, Avrupa politikamızın kılavuzudur. Bu aynı zamanda hukukun üstünlüğü sorununun, Avrupa Birliği’nin bel kemiği olduğu ve bu nedenle müzakereye açık olmadığı anlamına gelir” dedi.
“Rusya’nın sunduğu teklif ve talepler çözüme zemin oluşturamadı”
Rusya’nın Ukrayna sınırındaki hareketliliği ile ilgili bir soruya, “Evet, benim endişem büyük” şeklinde yanıt veren Baerbock, “Rusya’nın sunduğu teklif ve talepler çözüme zemin oluşturamadı. Ama tam da bu yüzden birbirimizle konuşmamız gerekiyor. Bu nedenle son günlerde Normandiya formatında bir müzakere masasına dönmenin ve aynı zamanda NATO-Rusya Konseyi adına birlikte konuşma fırsatlarını kullanmanın ne kadar önemli olduğunu gerilimin daha fazla tırmanmasını önleyebilmek için defalarca vurguladım. Çünkü içinde bulunduğumuz bu büyük krizi ancak diyalog yoluyla çözebiliriz” şeklinde konuştu.
“Avrupa ile Moskova arasında yapılandırılmış bir diyalog kurmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor”
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise açıklamasında, “Demokratik Avrupa’da sorunların askeri yöntemlerle çözülmeye çalışıldığını görüyoruz. Eskiden de bu oldu, panzerler Doğu Almanya’da, Polonya’da sokaklardaydı ama sınırlar coğrafi olarak değiştirilmedi” dedi. Asselborn, “Avrupa devletleri ile Moskova arasında yapılandırılmış bir diyalog kurmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Bu askeri davranışı medeni bir diyalogla değiştirmek mümkün olmalı. Ekonomik yaptırımları ve askeri operasyonları kimse istemiyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Salı günü yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna konusunda Batılı ülkelerden gelen “düşmanca” eylemlere yanıt olarak askeri adımlar atmaya hazır olduklarını ifade etmişti.