“Çocukluğundan beri asker olmayı çok isterdi. Temsillerde bile asker kıyafeti giyerdi. Büyünce de değişmedi hayali, askeriyeyi kazanamadı ama yaşı gelince çakı gibi asker olmuştu. Onunla gurur duyuyorduk, aslında hala gurur duyuyoruz ama içinde bulunduğu durumdan dolayı o bunu hissedemiyor”… diyen babanın yüreğinin nasıl yarıldığını, acıdığını hissetmemek imkansızdı.
K.B. asker olma hayali ile büyüyen ve vatani görevi ile bu hayalini gerçekleştiren, asker arkadaşları tarafından çok sevilen ama usta birliğindeki görevinde arkadaşının gözünün önünde vurulmasına şahit olan yaşadığı travma sebebiyle zor zamanlar geçiren bir genç adam… Korku, kaybetme gerçeği, şok, ani duygu durum geçişleri ile baş edememiş, en büyük hayali en acı travması olarak hayatında yer etmiş bir genç adam.
BASTIRILMIŞ DUYGULAR ZARARA YOL AÇIYOR
Askerlik dönüşü tüm bu sıkıntılı süreci aşabilmesi adına ailesi ona büyük destek olmaya çalışmış, sosyalleşsin, arkadaş çevresi olsun, bu çevrede iyileşsin, yeniden enerjisine, hayallerine kavuşsun istemişler ve ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışmışlar tek oğulları için lakin yanlış çevre, yanlış arkadaşlıkları görememek başka bir sürece geçiş yapılmasına sebep olmuş. Teklif edilen ve onu rahatlattığını iddia ettiği maddeye karşı ciddi bir bağımlılığı oluşmuş, yaşadığı travmaya bağlı duygularını dışa vurmak yerine bastırmaya, madde kullanarak maddenin yarattığı boşlukta, duygusuzlukla yaşamaya başlamış, başta sakinlik veren madde, alamadığı zamanlarda verdiği hırçınlık hissi ile mücadelesi ile birlikte kendisine ve çevresine duygusal olarak zarar vermeye başlamıştı.
Ailesi ile bir araya gelmemizin, tüm sürecin nasıl oluştuğuna dair aldığım notların ardından elbetteki genç adamla karşılaşmam gerekiyordu. İstediği, izin verdiği kadarını ondan dinlemek, iyileşme isteğini tetiklemek, kalıcı sürdürülebilir bir süreç oluşturabilmek ve gerekli yönlendirmeleri yapabilmek adına zorda olsa bir araya gelmiştik K.B. ile. Bastırılmış duyguları onu göz temasını ortadan kaldırmaya zorluyor, yaşadığı travma içsel pusulasını kapatmış ve daha iyi bir şey yaratmak için ihtiyacı olan hayal gücünden yoksun bırakmıştı onu.
Bağımlılığın çeşidi her ne olursa olsun hepsinin ortak tedavi edilebilirlik başlangıcı kişiyi bu sürece iten temel sebeplerin, onun gözünden olumsuz ve tetikleyici süreç ve unsurların ortadan kaldırılması, kişi ile görüşmeler sonrasında alınan notlar dahilinde iyileşme sürecinde nasıl bir yöntem ve teknik ile devam edilebileceğinin belirlenmesi önemlidir.
EN ÖNEMLİ ADIM “KABULLENMEK”
K.B.’nin tedavi olmayı istemesi en önemli başlangıç noktasını oluşturmaktaydı. İstemek eylemi dışarıdan gelen duygusal tetikleyiciler ile değil kişinin kendi içsel duygusunun olması en önemli gerekliliktir. Çünkü tedavinin yarım kalması, kişinin tedavi olmayı hızlıca bırakması, geri dönüşler ile karşılaşılma ve ilerleme kaydedilmemesine sebep olmaktadır.
Göz temasından kaçınması, bedeninin çok gergin olması, sinirlilik halinin EMDR yöntemi ile daha hızlı iyileşeceğine dair olan fikrim ve inancım ile aileyi bu alanda uzman bir arkadaşıma yönlendirdim. Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (Eye Movement Desensitization and Reprocessing: EMDR) yöntemi ile duygusal iyileşme süreci başlamıştı ve bu süreci eş zamanlı olarak bağımlılığın vücuttan arındırılmasına dair klinik tedavisi ile devam etti.
Sizlerle paylaştığım bu süreçler zamansal olarak kısa ve hızlı olmuyor maalesef, uzun ve sancılı süreçler olarak hem kişide hem de ona destek olan ailesinde büyük bir sabrın sürece eşlik etmesi gerekiyor.
BASTIRMAK YERİNE ORTAYA KOYMAK
Travma nedeniyle donan ya da engellenen duygusal bilgiyi çıkarmak, içsel deneyimler sonucu ortaya çıkan enerjilerini bastırmak yerine ellerinde tutmalarına yardım etmek, korkuyla köşeye sıkıştırıldıklarında nasıl tepki vereceğini ya da baş edeceğini öğrenmek ve bunu içsel olarak sindirmek zaman alıyor elbette.
Bu yüzden sevdiklerinizin hislerini paylaşmak, gözlerine bakmak ve her şeyden önemlisi bir şeylerin yanlış gittiğine dair bir his içinizde esiyorsa kulak verip zamanı heba etmeden gerekli yardımı ve desteği almaya çalışmak çok kıymetlidir. Geç kalmayalım, ne kendi hayatımıza ne de sevdiklerimizin hayatlarına…
Dr. Burcu Bostancıoğlu